ÜÇ FARKLI İSTANBUL!

'Taşı toprağı altın' İstanbul'dan rezil trafiği ve pahalılığı ile 'yaşanmaz şehir' İstanbul'a gelene kadar aradan on yıllar geçti.

Kiminin gerçekten yüzüne güldü bu şehir, kimini arkasına bile bakmadan uzaklaştırdı kendinden. İçinde yaşayan ne kadar mutlu diye sorarsanız günlük ruh haline göre değişen cevaplar verdirtecek kadar da nev-i şahsına münhasır bir şehir aynı zamanda İstanbul.

İstanbul'u bir 'karakter' olarak karşımıza çıkaran unsurlardan biri de şüphesiz tarihi ve doğal dokusu. Her ne kadar betonlaşmış olsa, yaşam alanları diğer il sınırlarıyla birleşmiş olsa da İstanbul'un bir zamanlarki halini hatırlayıp hayıflananlar da yok değil hani.

İşte bu fotoğraflar da son 90 yıldaki İstanbul değişime güzel örnekler oluşturuyor.

Mesela yukarıdaki fotoğrafta son haliyle (2015) gördüğümüz İstiklal Caddesi'nin, 1950'lerdeki bu görüntüsünü kaç kişi görmüştür acaba? Caddedeki “Nostaljik Tramvay” hattının, 1990 yılı sonlarında motorlu araç trafiğine kapatılan Tünel -Taksim arasında işletilmeye başlandığını hatırlatalım bu arada.



Ya da daha yeşile doyulan İstanbul günlerinden, 1960'lardan kalan bu kare kimin için ne ifade eder? Beylerbeyi'nden Boğaziçi'ne doğru bakanların gördüğü manzara artık bu değil maalesef...



Ve son olarak İstanbul'u İstanbul yapan en önemli mekanlarından biri, Marmara'nın nam-ı diğer Altın Boynuz'u, Haliç... İşte bu fotoğraf da 1923 baharında çekilmiş bir Haliç görüntüsü...



Şehirler nüfusa, ekonomiye, siyasete, hayata göre sürekli yeniden şekillenir, değişir. Normaldir, bir gelişim döngüsüdür bu. Ama keşke iyi tarafları değil de, sadece olumsuz yanları değiştirecek bir güç olsa.

Aksi halde böyle nostalji ile yetinmeye devam edeceğiz...