TURGAY ERDENER
Turgay Erdener (d. 1957 Gümüşhane) Türk besteci.
Son kuşak bestecilerin en önde gelen temsilcisidir. 1968 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı Piyano bölümüne girerek, Kamuran Gündemir’in piyano İlhan Baran’ın solfej sınıflarında eğitimime başladı. Daha sonra Ankara Devlet Konservatuvarı Kompozisyon bölümünde Erçivan Saydam ve Nevit Kodallı ile çalışıp eğitimini tamamladıktan sonra Ankara Devlet Konservatuvarı'nda öğretim elemanı olarak göreve başladı.
Halen Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Anasanat Dalında öğretmenlik görevine devam eden Erdener Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü solistlerinden soprano Selva Erdener ile evlidir.
Hemen bütün besteleme tekniklerine açık gözükmekle birlikte, kendi kavrayışıyla yarattığı özgün teknikler paletinden yararlanmaktadır. Dolayısıyla belirli bir stilin, akımın bestecisi olmak yerine, özgün bir dil yaratmaya yönelmiştir. Çalgı müziğinde ya da sahne müziğinde ürettiği yapıtlara bakılırsa, seslendirme ve sahneleme olurunu gözetirken yeni müzik tekniklerinden uzak durmamakta, bu yaklaşımıyla Türkiye’de bestecilerin genelde yaşadığı ikilemi aşmaya çalışmaktadır.
Son kuşak bestecilerin en önde gelen temsilcisidir. 1968 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı Piyano bölümüne girerek, Kamuran Gündemir’in piyano İlhan Baran’ın solfej sınıflarında eğitimime başladı. Daha sonra Ankara Devlet Konservatuvarı Kompozisyon bölümünde Erçivan Saydam ve Nevit Kodallı ile çalışıp eğitimini tamamladıktan sonra Ankara Devlet Konservatuvarı'nda öğretim elemanı olarak göreve başladı.
Halen Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Anasanat Dalında öğretmenlik görevine devam eden Erdener Ankara Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü solistlerinden soprano Selva Erdener ile evlidir.
Hemen bütün besteleme tekniklerine açık gözükmekle birlikte, kendi kavrayışıyla yarattığı özgün teknikler paletinden yararlanmaktadır. Dolayısıyla belirli bir stilin, akımın bestecisi olmak yerine, özgün bir dil yaratmaya yönelmiştir. Çalgı müziğinde ya da sahne müziğinde ürettiği yapıtlara bakılırsa, seslendirme ve sahneleme olurunu gözetirken yeni müzik tekniklerinden uzak durmamakta, bu yaklaşımıyla Türkiye’de bestecilerin genelde yaşadığı ikilemi aşmaya çalışmaktadır.
