BARSELONA’DA BOHEM RAPSODİSİ DÜŞLEYEN İKİ YILDIZ!

Barcelona albümü, 1980’lerin en cesur müzikal birlikteliklerinden biri kabul edilir. Popüler müzik tarihinin taklit edilemez ses rengine ve gücüne sahip olan Freddie Mercury’nin müzik yolculuğunda opera ve rock müziğini kaynaştırma düşü hep hissedilir. Queen grubunun hayranları bilir; Queen albümlerinin neredeyse tamamı bu düşü gerçekleştirmek için kaydedilen üst üste vokaller ile doludur.

1981 yılında Freddie Mercury, kayıtlarını hep dinlediği Luciano Pavarotti’yi canlı olarak izlemek için Londra’da Royal Opera House’da sahnelenen Verdi’nin Un Ballo in Maschera/Maskeli Balo başlıklı operasına gider. Pavarotti’den çok etkilenir ama daha çok soprano rolüne ses veren Montserrat Caballé onun aklını başından alır. Montserrat Caballé’nin sesi için o günden itibaren “dünyadaki en güzel ses” diye bahseder. Ve menajeri Jim Beach’e “onunla çalışmak istiyorum, lütfen bunu ayarla” der.

Yıllarca bir türlü gerçekleşmez bu buluşma. 80’lerin tam ortasında Queen’in İspanya Turnesi sonrası Freddie Mercury, İspanyol Televizyonu’nda yıllardır tanışmak istediği dünyanın en güzel sesli İspanyol Divası Montserrat Caballé’den hayranlıkla bahseder.

Nihayet Mart 1987’de, farklı müzik türlerindeki dinleyicilerini insan sesinin güzellikleri ile büyüleyen bu iki yorumcu, Barselona’da büyük bir otelin kışlık bahçesinde buluşurlar. Freddie Mercury, yakın arkadaşı, düzenlemeci ve piyanist Mike Moran ile birlikte gelir. Montserrat Caballé içeriye girdiği anda otelin bahçesine gizlice yerleştirdikleri ses sisteminde daha önce Montserrat Caballé’nin sesine benzetmeye çalıştığı “falsetto” sesi ile kaydettiği bir şarkıyı dinletir. Diva kaydı dinler dinlemez şöyle der; “Gelecek Pazar Covent Garden’daki resitalimde söyleyebilir miyim bunu?” Exercises in Free Love adlı bu şarkıyı orada bulunan grand piyanoda birlikte prova etmeye başlarlar. Ensueño’ya dönüşecek bu şarkı ile işte o an, Barcelona albümündeki tınıların evrende ilk kez duyulduğu an olarak tarihe geçer.

Montserrat Caballé’nin Londra’daki resitalinden sonra Freddie Mercury’nin Kensington mahallesinde Garden Lodge muhteşem evinde buluşurlar. Diva, Mercury’den 1992 yılında olimpiyatlara ev sahipliği yapacak Barselona şehrine ithafen bir şarkı yazmasını ister. O gece sabah saat 6:00 ya kadar birlikte çalışırlar ve şarkıyı iyice geliştirirler. Bu çalışmalarının bir albüme dönüşmesi üzerinde hemfikir olurlar. Sopranonun sıkışık turne programına rağmen şarkıyı birkaç ayda tamamlarlar.

Freddie Mercury ve Mike Moran imzalı şarkı, Freddie’nin çığlıkları ve orkestranın ses perdesini kaldıran tınıları ile başlar. Diva’yı davet eder alışık olduğumuz sesiyle Mercury, çok uzaklardan gelen bir rüzgar gibi hiç acele etmeden büyüleyici düet başlar. Şarkının sözlerindeki ana tema iki yıldızın Barcelona’daki buluşmasına ve müziğe duydukları aşka dayanır. Freddie’nin pek tercih etmediği bariton oktavını kullanması ile soprano, tenor ve bariton insan seslerinin gizemli bir bohem rapsodisinde buluşması olarak atmosfere yayılır.

Büyüleyici ikili, Barcelona şarkısını canlı olarak ilk kez Mayıs 1987’de, Ibiza Festivali’nde söyler. 8 Ekim 1988’de ise Seul’dan gelen olimpiyat bayrağını devralma töreni için Barselona La Nit Festivali’nde dünya tarihine geçecek bir gösteri ile seslendirirler. Aynı gece, 10 Ekim’de tüm dünyada yayınlanacak Barcelona adlı albümden 2 şarkı daha izleyicilere sunulur. How Can I Go On ve The Golden Boy. Bu performans o günlerde AIDS olduğunu bilen Freddie Mercury’nin canlı olarak hayranları ile son buluşması olur. Maalesef Freddie Mercury’nin Queen grubu olmaksızın yaptığı son çalışması olarak da tarihe geçen bu şarkıyı, Olimpiyatların Açılış Töreni’nde birlikte söyleyemeden, 8 ay öncesinde 24 Kasım 1991’de, Freddie aramızdan ayrılır.

Tahminlerin çok üzerinde bir satış başarısı yakalayan BARCELONA albümüne ‘operaseverler’, basit ve pop diyebilir. ‘Rockseverler’ ise çok klasik bulabilir. Oysa müzik ayrımcılığını zihinlerinden atabilmiş müzikseverler için sürprizler ile dolu bir müzikal hazinedir. İki şarkıcı da müzikal yelpazede zıt görünen iki yakadan birbirlerine doğru inanılmaz bir uyum içinde yaklaşırlar. Dramatik, operatik, tutkulu düşlerin buluştuğu bir müzik eserini muhteşem şekilde kullandıkları sesleri ile bir başyapıta dönüştürürler.
Borusan Klasik dinleyicileri, Barcelona albümündeki The Fallen Priest, Ensueño, The Golden Boy, Guide Me Home, How Can I Go On, Exercises In Free Love gibi “crossover” buluşmaların ses resimlerini hemen her gün Fanfar Reverans’da dinliyorlar…

Hamiş:
Dünyayı gezmeyi ve her gittikleri yerde albümler bulmayı seven müzik gezginlerine bir tavsiyemiz var. 2012’de Freddie Mercury’nin 66. Yaş günü için yayınlanan 25. Yıl’a özel Barcelona (Special Edition) albümünü arşivlerine katarlarsa, Freddie Mercury’nin müzikal düşlerinin, Stuart Morley’nin düzenlemelerini çalan 80 kişilik Prague FILMharmonic Orchestra ile nerelere ulaşabildiğine tanıklık edecekleri muhteşem bir müzik serüveninin tadını çıkaracaklar.

Barcelona Viva
I had this perfect dream-Un sueño me envolvió
This dream was me and you-Tal vez estás aquí
I want all the world to see-Un instinto me guiaba
A miracle sensation
My guide and inspiration
Now my dream is slowly coming true

The wind is a gentle breeze-Él me hablo de ti
The bells are ringing out-El canto vuela
They're calling us together
Guiding us forever
Wish my dream would never go away

Barcelona - It was the first time that we met
Barcelona - How can I forget
The moment that you stepped into the room you took my breath away
Barcelona - La música vibró
Barcelona - Y ella nos unió
And if God willing we will meet again someday

Let the songs begin-Déjalo nacer
Let the music play-Ahhhhhhhh...
Let the voices sing-Nace un gran amor
Start the celebration-Ven a mí
And cry-Grita
Come alive-Vive
And shake the foundations from the skies
Ah,Ah,Shaking all our lives

Barcelona - Such a beautiful horizon
Barcelona - Like a jewel in the sun
Por ti seré gaviota de tu bella mar
Barcelona - Suenan las campanas
Barcelona - Abre tus puertas al mundo
If God is willing-If God is willing
Friends until the end
Viva - Barcelona